Hep Taarruz Var

Bi güne daha el salladım,giden gitti

Ve o günün şahitleride gayba karıştı

Ben düşünmek işin içinden çıkamadm heeç

Bir düş kurdum bin düşündüm düştüm ben!

Ve düştüm rüküş düşlerden düşe düşe bî-hal oldum ben!

Var gücümle savaşıp çatışmaktayım

Yabancılık çekerek alışmaktayım

İşte onlar yaban insanlar

İşte onlar meyvelerime sapanla taş atanlar

Ağızları lağım dilleri kahverengi

Bulunamaz Sago'nun dengi

Beni anlaman için gerek biraz bilgi

İlim ilim demek kendini bilmek demek

Hayat demek değildir sabah,öğle,akşam yemek yemek

Bilekle gelen emekten yemekse hüner demek

Bunun için savaş gerek !

Hep taarruz var

Hep zarar muharrebelerime katıl bak

Kolaymı,zormu hayatım

Ummadığım taşlar başımı yarar

Budur maruzatım

Ey zat-ı pakım süphaniyem ilhamına muhtacım

Dayanmak davranmaktan zor

Hep taarruz var

Hep zarar muharrebelerime katıl bak

Kolaymı,zormu hayatım

Ummadığım taşlar başımı yarar

Budur maruzatım

Ey zat-ı pakım süphaniyem ilhamına muhtacım

Dayanmak davranmaktan zor

Son sözün yetmeyeceği yer mahşer

Haylazlık eder şaşar beşer takıntılarını eşer

Yaptıklarını eker ve kaderle yanyana ekip biçer

İnsan hiç bir zaman tek değildir

Ayakkabılarını istikametime çevir ki yürüdüğün yollar doğru olsun

Ki isabet edesin ki isabetsiz giden öylece gider

Yolu bitmezki gider de gider giderler

Haydi başlasın cefa bu şarkıyla ödenir vefa

Azla gerekir iktifa yoklukla sürer derviş sefa

Günde kaç kez görevini edersin ifa Ruha gerek şifaaa

Ah bu ruhum yordu içimdeki esef

Ve tenimde açtığı çiçek gibi sedef

Hüzün kabuğu içine çekiliverdi keş'ef!

Dışarıda karanlık içimde gizli pertev!

Hep taarruz var

Hep zarar muharrebelerime katıl bak

Kolaymı,zormu hayatım

Ummadığım taşlar başımı yarar

Budur maruzatım

Ey zat-ı pakım süphaniyem ilhamına muhtacım

Dayanmak davranmaktan zor

Hep taarruz var

Hep zarar muharrebelerime katıl bak

Kolaymı,zormu hayatım

Ummadığım taşlar başımı yarar

Budur maruzatım

Ey zat-ı pakım süphaniyem ilhamına muhtacım

Dayanmak davranmaktan zor

Vyšlo na albech